Göğüslerinizin sarkma durumunu tespit etmek için meme uçlarınızın konumuna bakarak karar verebilirsiniz. Eğer uçlar meme altı kıvrımının üzerinde ise her şey yolundadır. Meme ucu bu kıvrımın seviyesindeyse ”hafif” derecede, altına inmiş ise “ileri” derecede meme sarkıklığı var demektir.
Bu durumda meme dikleştirme (kaldırma) ameliyatına ihtiyacınız olabilir. Günümüzde göğüs sarkmasını düzeltebilecek, cerrahi olmayan bir medikal estetik yöntemi bulunmamaktadır.
Meme dikleştirme ameliyatı (mastopeksi), memenin hacmi ile ilgili büyük bir sorun olmamasına rağmen, sarkmanın toparlanması amacıyla yapılır. Ameliyatta meme cildinin fazlalığı alınarak, meme dokusuna şekil verilir, meme başı ideal konuma getirilir ve çevresindeki koyu renkli bölge (areola) küçültülür. Böylelikle memeye yeni ve dik bir form kazandırılır.
Meme dikleştirme ameliyatı yapılmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
Meme sarkmasının (Pitoz) nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Öncelikle unutmamak gerekir ki genel geçer bir ideal meme büyüklüğü ya da şekli yoktur. Kişiye, çağa, hatta kültüre göre değişebilen göğüs beğenisi mevcuttur. Oysa hepsindeki ortak konu, memelerin hacminden ziyade, doğal ve diri olmasıdır.
Bu nedenle kişinin vücut yapısına en uygun olan şekle ve büyüklüğe estetik cerrahla birlikte karar verilmelidir.
Meme dikleştirme ameliyatı, küçültme ameliyatındaki teknik ve prensiplere benzer şekilde yapılır. Meme dokusunda küçültme yapılmadan, sadece memenin şeklinde uygulanan değişiklikleri kapsar.
Gerek görülürse meme başı çevresindeki fazla genişlemiş koyu renkli alan da (areola) ameliyat esnasında küçültülebilir.
Meme tipine ve beklenen şekle göre ameliyat tekniği değişebilir. Genellikle 1.derece sarkmada, deri fazlalığı söz konusu değilse, sadece meme protezi yerleştirilerek fazla iz oluşmadan meme dikleştirme ve büyütme mümkündür.
2.ve 3. derece sarkmalarda, meme dokusunda da ileri seviyede hacim kaybı varsa, fazla derinin çıkarılması ve meme dokusunun toparlanıp şekillendirilmesiyle birlikte meme protezi de uygulanması gerekebilir.
Meme dikleştirme ameliyatı genellikle 1,5-2,5 saat arası sürer. Kullanılan tekniğe ve yapılacak olan işleme göre ameliyat süresi de değişiklik gösterebilir.
Meme dikleştirme ameliyatından sonraki ilk günlerde hafif ağrılar oluşması mümkündür. Basit ağrı kesiciler kullanılması yeterli olacaktır.
Meme dikleştirme ameliyatı, ameliyathane koşullarında, anestezi uzmanı tarafından uygulanan genel anestezi altında, estetik ve plastik cerrahi hekimlerince gerçekleştirilir.
Çoğunlukla, hamilelik veya emzirme sonrası memesinde küçülme veya yumuşama oluşmuş olan kişiler; ileri yaş sebebiyle meme dokusu kaybolmuş ve buna bağlı sarkmaları oluşmuş olan kişiler; ani ve aşırı kilo kaybı olan kişiler bu ameliyatı tercih etmektedirler.
Diğer meme estetiği ameliyatlarında da olduğu gibi, meme dikleştirme ameliyatı için mutlaka konusunda deneyimli bir estetik ve plastik cerrahi uzmanına başvurmalısınız.
Ameliyattan sonraki süreç çoğunlukla rahat geçer. İlk günler, hareket esnasında veya öksürdüğünüzde hafif ağrı hissedebilirsiniz fakat ağrı kesici ilaçlarla her gün azalacaktır. Kol hareketlerini kısıtlarsanız da ağrınız azalır ve iyileşme sürecini olumlu yönde etkilersiniz.
Memelerin üzerinde sutyene benzer bir sargı bulunur. İçeride birikebilecek olan kan ve sıvıların dışarı alınması için meme yanlarına ince birer tüp (dren) yerleştirilir. Drenler 4. güne kadar alınmış olur. Ameliyattan sonraki 3 gün, yarı oturur şekilde dinlenmek iyileşmenizi hızlandırır.
5. gün sargı açılır ve pansuman yapılır. Çoğunlukla eriyen dikişler kullanılır ve alınması gerekmez. Erimeyen dikişler varsa 10. günden sonra alınır. Dikişi alınmış olan kısımların 6 ay süreyle güneşe maruz bırakılmaması gereklidir.
Ameliyattan sonra 8 hafta süreyle toparlayıcı özel bir sutyen (sporcu sutyeni) kullanmak gereklidir.
Meme dikleştirme ameliyatının fiyatına memelerin durumu ve hedeflenen sonuç için uygulanacak olan yöntemlere göre karar verilmesi gerekecektir.
Her ameliyatta olduğu gibi, göğüs dikleştirme ameliyatı sonrasında ender rastlanabilecek risk faktörleri söz konusu olabilir. Ameliyata özel bu risklerden kaçınmak için, cerrahınız gereken tüm önlemleri almış olacaktır.
Ancak buna rağmen, nadiren de olsa, kanama, enfeksiyon, yağ nekrozu, yara iyileşmesinde gecikme, meme ucunda his kaybı, alerjik reaksiyon, ameliyat izinde belirginlik gibi komplikasyonlar ve tüm operasyonlarda rastlanabilecek, genel ve lokal anesteziye ait sorunlar gelişebilir.
Diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları gibi etkenler ameliyatlarla ilgili komplikasyon riskini çoğaltan faktörlerdendir.
Meme başının meme alt sınırının üstünde bulunmasına rağmen, meme dokusunun alt sınırın altında olması durumudur. Teşhis aşamasında özenli bir ayırım yapılması gereklidir. Genellikle göğüsteki hacim kaybına bağlı olarak meydana geldiğinden, dikleştirme yöntemi yerine hacim verme operasyonu yapılması uygun olacaktır.
Meme küçültme ameliyatında oluşan izler ilk önce kırmızı, daha sonra eflatun ve pembe renktedir. Ameliyatın 6 ay- 1 yıl sonrasında tamamen solarlar. Çoğu kez belli belirsiz bir hal alırlar. Gözlemlerimize göre yeni oluşturulan meme şeklinden memnun olan hiçbir kişi, geriye kalan izden şikâyetçi olmamaktadır.
Hipertrofik skar ve keloid oluşumu ise, kalıtsal yatkınlıkla ilgilidir ve yaraları aşırı iz ile iyileşen bu rahatsızlığa sahip kişiler doktorlarını uyarmalıdır. Bu sayede ameliyat sonrası oluşabilecek izleri azaltmak için farklı uygulamalar planlanacaktır.
Gerekli hacme sahip olmayıp sarkan memeler için, yalnızca meme dikleştirme ameliyatı yeterli olmayacaktır. Bu gibi durumlarda, meme dikleştirme ameliyatına ilave olarak, hacim kazandırmak için meme protezi kullanılır.
Gerekli görülen durumlarda meme dikleştirme ve meme büyütme işlemleri aynı ameliyatta gerçekleştirilebilir. Tek başına meme dikleştirme ameliyatı (mastopeksi) göğsün dolgun görünüme ulaşmasına yeterli olmayabilir. Bu durumda meme dikleştirme ile aynı seansta ya da en az 6 ay sonra, meme dokusunun arkasında veya göğüs kasının altında hazırlanan cebe uygun hacimde meme protezi yerleştirilir.
Ameliyat sonrası süt verilebilmesi için meme bezi, süt kanalları ve meme başı arasındaki ilişkinin bozulmaması gerekir. Meme dikleştirme esnasında bu ilişkiye zarar vermeyen teknikler seçildiğinde süt vermek mümkün olur.
Ameliyatsız estetik yöntemleriyle kalıcı biçimde meme dikleştirmek mümkün değildir. Yüzeyden sürülen kremlerin, masajın veya göğüs kası egzersizinin, meme sarkmasına ve hacmine bir yararı olmaz.
İz bırakmayan yeni bir teknik olarak sunulan, askı ipleri ile memenin kaldırılması, iyi seçilmiş vakaların haricinde güzel sonuç vermez ve bu yöntemin etkileri kalıcı değildir.
Ameliyat sonrası 4 ila yedi güm içinde iş hayatına dönmek mümkün olacaktır.
Ameliyat sonrasında oluşan doku ödemi sebebiyle, meme başı ve meme cildinde bir miktar his kaybı olabilir. Bu durum çoğunlukla 6 hafta süresinde kaybolur, bazen 1 sene ya da daha uzun sürebilir; kalıcı olması çok ender görülür.
Spor yaparak memeyi dikleştirmek olası değildir. Bunun sebebi göğüs kasının meme içinde değil, arkasında yer almasıdır. Spor yaparak bu kasın gelişmesi sağlanabilir, fakat meme içinde bulunan meme bezi ile yağ dokusu sporla toparlanamaz.
Zorlayıcı aktiviteler ve kol hareketlerinden kaçınmak suretiyle ameliyattan 5 ya da 7 gün sonra seyahate çıkmanız mümkün olacaktır.
Elde edilen sonuç oldukça uzun bir süre kalıcıdır. Tabi ki memenin sonsuza kadar sıkı ve dik kalması olasılığı düşüktür. Sutyen kullanmamak, gebelik, yerçekimi, yaşlanma ve hızlı kilo değişiklikleri gibi etkenlerin devamında uzun vadede yeni sarkıklıklara neden olabilir.
Aşırı kilo alımıyla birlikte meme üzerindeki cilt ve bağlar esnekliğini yitirir, böylelikle memede yeni sarkmalar meydana gelmesi olasıdır. Sağlıklı bir yaşam süren ve mevcut kilosunu koruyan kişiler ameliyatın kalıcılığını arttırmış olurlar.
Gereğinden fazla büyük ve vücuda orantılı olmayan göğüsler, güzellik unsuru olmanın aksine, kişinin arzu ettiği giysileri giyememesi ve istediği duruşa sahip olamaması gibi[...]
Devamını OkuJinekomasti, yani erkeklerde görülen normalin üstündeki meme büyümesi, bebeklik ve yaşlılıkta da oluşabilen, en çok da ergenlik döneminde görülmeye başlanan bir durumdur.
Devamını OkuMeme onarım ameliyatı, kozmetik amaçlı bir operasyondan çok rekonstrüksiyon yani onarım amaçlı bir ameliyattır. Kadınsı görünüm ve özgüvenin önemli bir unsuru olan memenin[...]
Devamını OkuKadın fiziğinin en önemli estetik detaylarından birini göğüsler oluşturur. Memelerini güzel bulmayan kadınlar çok önemli psikolojik sorunlar yaşayabilmekte ve sosyal hayatlarını[...]
Devamını Oku