Kendisi dışında başka hücrelere dönüşme kapasitesi olan hücrelere kök hücre adı verilir. Bu özellik pek çok farklı hücrede olduğu için aslında tek bir kök hücre yoktur.
Kök hücreler benzersiz özelliklere sahiptir. Onlar özelleşmiş hücreler değildir; Uygun sinyale göre kendini çoğaltma ve değişerek bulunduğu bölgedeki hücrelere dönüşme ve uyum sağlama yeteneğine sahiptirler. Kök hücreler kendilerini tekrar tekrar çoğaltabilir, yeni üretilen yavru hücreleri üretebilirler.
Genel olarak sınırsız kelimesi kullanılmamakla; beraber sınırsıza yakın bozulmadan bölünerek çoğalabildikleri kabul edilir.
Anne karnında sperm ile döllenen tek bir yumurta, embriyo denen hücreyi oluşturur. Tek bir embriyo hücresi bölünerek çoğalır ve zaman içerisinde değişerek bir vücudu tamamen oluşturur.
Bu yeteneği ile aslında bir vücudu klonlayabilmek için kullanılabilir. Ancak tüm dünyada klonlama işleminin uygulanması etik sebeplerden dolayı yasaktır.
İnsan vücudunda aynı şekilde kendisi dışında farklı hücrelere dönüşebilen ve çoğaltılabilen diğer hücrelere de kök hücre adı verilir. Kök hücreyi tanımlamak için kullanılan temel kavram başka bir hücreye de dönüşebilme yeteneğinin olup olmamasıdır. Kendisi dışında sadece bir iki farklı hücreye dönüşebilme yeteneği var ise yine de kök hücre olarak adlandırılır.
Kök hücreler bölünebilme kapasiteleri, elde edildiği bölgelere göre farklı sınıflara dahil olabilirler.
Genellikle aynı kök hücrenin farklı şekilde sınıflandırılması ve ya farklı kullanım şekillerine göre adı değişebilir. Aynı kök hücreden bahsederken, farklı sınıflandırmaya göre adı değiştiği için, farklı bir kök hücreden bahsediliyormuş gibi algılanır. Bu sebeple çoğu zaman akıl karıştıran bir hal alır.
Örneğin; kan hücrelerine dönüşebilme yeteneği olan hücre, hematopoetik kök hücredir.
Bu kök hücre kendimizden elde edilir ve kendimize geri verilirse OTOLOG kök hücre adını alır.
Aynı hücreyi bir başkasına nakledersek ALLOJENİK kök hücre adını alır.
Kök hücreler, elde edildiği kaynağa yani kökenine göre sınıflandırılmasına göre dört geniş türe ayrılabilir.
Embriyodan elde edilen
Fetüsten elde edilen
Bebeklerden elde edilen
Yetişkinlerden elde edilen
Embriyonik kök hücreler ilk olarak fare, domuz ve insan blastosistlerinden (gelişmekten olan embriyo hücresi) türetilmiştir. Bu hücreler pluripotent yani kendi kendini yenileyen hücrelerdir. Döllenmeden 4-5 gün sonra embriyo gelişiminin çok erken aşamalarından alınırlar. Genellikle 7. Günden sonra embriyonik kök hücre artık bulunamaz. İlk 7 gün içerisinde elde edilebilen ve bir vücudu tamamen baştan oluşturabilecek kapasitede dönüşebilen bu embriyonik kök hücre Totipotent ve ya Omnipotent kök hücre olarak adlandırılır.
Embriyonik Germ Kök Hücreleri: Embriyonik Germ (EG) hücreleri, embriyo gelişim hücrelerinin yedinci günden sonraki aşamalarından alınır. Germ tanım olarak anne ve babadan aktarılan mutasyonları yani genetik yapının aktarılması ve çeşitliliğini tanımlayan bir terimdir. Bu hücreler genetik tüm yapıyı taşıyan vücuttaki tüm hücrelere dönüşebilen hücrelerdir. Tür olarak Totipotent yerine Pluripotent olarak adlandırılır.
Fetal kök hücreler embriyonik hücreler çoğalarak vücudu oluştururken 8 ile 12 inci haftada insana benzer fetüsten elde edilen ve fetüsteki henüz tam organ olamamış bölgelerden elde edilen kök hücre tipleridir.
İki tür kök hücreye ayrılabilirler: pluripotent kök hücreler gibi vücuttaki tüm hücrelere dönüşebilen kök hücreler gibi davranabilirler. Ayrıca kandaki tüm hücrelere dönüşebilen hematopoetik kök hücreler olarak da davranabilirler.
Fetüslerden elde edilen fetal kök hücrelerden; nöral krest kök hücreleri yani kafa ve yüzdeki tüm hücrelere dönüşebilen, fetal hematopoetik yani kan hücrelerine dönüşebilen kök hücreler ve pankreasta insülin oluşturabilen adacık hücreleri izole edilebilmiştir.
Fetal kök hücreler çok farklı hücre çeşidine dönüşebildiği için neredeyse her hastalığın çözümü olarak kabul edilir. Ancak 8-12 haftalık düşük yapılan bebeklerden elde edilmesi sebebiyle bazı ülkelerde sınırlı sayıda yapılan uygulama vardır. Bu nedenle “son umut kliniği” olarak adlandırılan bazı ülkelerdeki kliniklerde uygulanmaktadır. Ancak yeterli çalışma yapılması halinde, ileride pek çok hastalığa çare olacağı konusunda ortak bir kanı vardır.
On ikinci haftadan sonra fetüs artık bir bireye dönüşmüş olarak kabul edildiği için, on ikinci haftadan sonra anne karnındaki bebek düşük olsa dahi hücre üzerinde çalışması yapılamaz. Ancak bebek doğduğu anda kök hücrelerin varlığı ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.
Bebek üzerinde çalışma yapılamayacağı için kordon kanı ve kordon bağı üzerinde çalışmalar yapılmıştır.
Göbek kordon kanı içerisinden elde edilen kök hücreler
Göbek kordonu kanı içerisinde kan hücrelerine dönüşebilen hematopoetik kök hücreler bulunur. Aynı zamanda pek çok faklı dokuya dönüşebilen mezenkimal kök hücreler bulunur. Bebek ilk doğduğu andan sonraki üç gün içerisinde hücrelere henüz proteinler bağlanmadığı için başka bir bireye nakledildiğinde uyum sağlar. Ancak bebek kordon kanından elde edilen hücrelerin ancak %5 oranında uyum sağladığı ve %95 oranında verilen başka bireyin vücudu tarafından reddedildiği tespit edilmiştir. Bunun sebebinin ,hücrelerin kan içerisinden elde edilmesi olduğu düşünülmektedir.
Göbek kordon bağının içerisinde bulunan jöle kıvamında kansız bölgeye Wharton Jell adı verilir. Bu bölge mezenkimal kök hücre kaynağı olarak kabul edilir. Wharton Jelinden elde edilen bu mezenkimal kök hücrelere kısaca WJMSC (wharton jelly mesenchymal stem cell) adı verilir. Daha detaylı bilgi için mezenkimal kök hücre sayfasına gidebilirsiniz.
Bebek doğduktan 3 ile 12 gün arasında hücrelerine proteinler bağlanır. Artık tanımlı yani bir başkasına uyum sağlayamayan ve bireyin sadece kendisine %100 uyum gösterebilen erişkin kök hücreler oluşmuş olur.
Erişkin kök hücreler, olgun dokudan alınan herhangi bir kök hücre çeşidi olabilir. Bu hücreler yalnızca sınırlı sayıda hücre tipi üretebilirler. Bu hücrelerin gelişim aşaması nedeniyle embriyolardan ve fetüslerden elde edilen kök hücrelerle karşılaştırıldığında sınırlı potansiyele sahiptirler.
Doku onarımında, yenilenmesinde hayati rol oynarlar.
Erişkinden elde edilen kök hücreler artık o kişiye tanımlı DNA’sı sadece o kişinin hücresini barındırdığı için başkasına verilemez ya da %90’nın üzerinde doku uyumu varsa bazı erişkin kök hücreler diğer kişiye tedavi ve deneme amaçlı verilebilir. Doku uyumu diğer kişide tam uyum sağlarsa tedavi gerçekleşir, aksi takdirde verilen kişinin vücudundaki savunma hücreleri bu hücrelerin yabancı hücreler olduğunu fark ederek yok ederler.
İlk olarak sadece kemik iliği içerisinde bol miktarda erişkin kök hücreler olduğu düşünülüyordu.
Bu kök hücreler içerisinde erişkin hematopoetik (kan hücrelerine dönüşebilen kök hücreler) kök hücreler; özellikle doku uyumu %90 ı geçen başka bir erişkine verilerek, lösemi tedavisinde kullanıldı.
Yine kemik iliği içerisinde; endotelyal (damarları oluşturabilen kök hücreler) ve mezenkimal kök hücreler (pek çok farklı hücre ve kök hücre türüne dönüşme kapasitesi olan) olduğu bulundu.
Erişkin Mezenkimal kök hücreler; ilk olarak, osteositlere, kondrositlere, adipositlere, tenositlere ve miyositlere farklılaşabilen, fibroblast benzeri bir görünüme sahip yapışık hücreler olarak tanımlanmıştır . Erişkin mezenkimal kök hücreler o kişiye ait dokuları için, laboratuvarda üç boyutlu olarak dokuların üretimi yani doku mühendisliği amacıyla ve rejeneratif yani yenileyici tıpta kullanılırlar.
Mezenkimal kök hücreler; büyük bir kayıp olmadan uzun süre depolanarak saklanabilirler.
Kemik iliğinden sonra, yetişkin bir bireyden alınan yağ dokusu içerisinden de kök hücreler elde edilebileceği ortaya çıktı. Alınan yağ dokusu, kök hücre laboratuvarlarında, içerisindeki yağ hücrelerinden arındırılır. Yağ hücreleri arındırıldıktan sonra, içerisinde pek çok farklı hücre ve kök hücre türünü içerisinde barındıran bir hücre karışımı elde edilir. Bu heterojen hücre süspansiyonu içerisinde mezenkimal kök hücreler bulunur ve bu hücreler ayrıştırılarak çoğaltılabilir. Yağdan elde edilen bu kök hücre karışımına SVF yani stromal vasküler fraksiyon adı verilir (SVF). Daha detaylı bilgi için SVF bölümünü inceleyebilirsiniz…
Nöral Kök Hücreler: Nöral kök hücreler multipotent ve kendi kendini kopyalayan hücrelerdir, yetişkin memeli beyninde özel moleküler mikro ortamlarda kurulurlar. Beynin hücresel tedavisinde potansiyel rolü gösterebilirler.
Gastrointestinal sistemin kök hücreleri, bağırsak kriptlerinde (bezlerinde) ve mide bezlerinde belli bölgeler içersinde bulunur.
Epidermal (cildin en dış katmanında bulunan ve beş kattan oluşan doku hücreleri) kök hücreler: Memeli epidermisi, değişen farklılık potansiyeline sahip üç tip keratinosit (derinin en dış tabakasını oluşturan hücreler) hücreden oluşan ve hızla gençleşen bir dokudur.
Epidermal kök hücreler serbest olarak kendini yenileme gücüne sahiptir. Cildin hücresel yenilenmesini sağlamada çok önemli rol oynar.
Karaciğer, yaralanmanın tipine ve derecesine göre farklı rejenerasyon modlarını kullanan güçlü bir rejeneratif (yenileme) kapasiteye sahiptir. Olgun karaciğer hücreleri, hasarlı dokunun yerini almak için çoğalabilir, organın tüm yeniden çalışma fonksiyonun geri kazanılmasına izin verebilir.
Pankreas kök hücreleri: Daha önce pluripotent kök hücrelerden üretilen insülin üreten hücrelerdir. Bu hücrelerin bu şekilde üretilmesi, insüline bağımlı diyabet hastası olan kişilerde ilaç keşfi ve hücre nakli tedavisi için yeni bir hücre kaynağı sağlayacaktır.
İnsülin üreten beta hücreleri, hücrelerin normal ömrü içerisinde ölmesi ve yerine yenisinin gelmesi; ve pankreas kanallarında bulunan progenitör epitel hücrelerinden yeni adacık hücrelerinin yayılması ile her 40-50 günde bir devredilebilir.
Ancak pankreas kök hücreleri beta ve adacık hücreleri henüz çalışma aşamasındadır.
Kök hücrelerin farklılaşma özelliklerine göre tipleri Kök hücreler farklılaşma potansiyellerine göre totipotent, pluripotent, multipotent, unipotent ve oligopotent olarak sınıflandırılabilir.
Totipotens, tüm hücre tiplerine dönüşebilecek potansiyele sahip olduğu anlamına gelir. Totipotent, tek bir hücrenin bir organizmadaki tüm hücre tiplerine bölünme, yayılma ve tüm vücudu oluşturma kapasitesidir. Bir insanı baştan başa oluşturan tek bir embriyo hücresi Totipotent ya da omnipotent olarak adlandırılır.
Pluripotentlik, hücrelerin organizmada herhangi bir hücre türünü üretme yeteneğidir. İlk olarak fare embriyosundan elde edilmişlerdir. Pluripotent kök hücreler vücudumuzdaki pek çok darklı hücreye dönüşerek tedavi yeteneği olan hücrelerdir. Embriyonik kök hücrenin bölünmesinden ortalama yedi gün sonra değişmeye başladığı andaki hücreler embriyonik germ hücreleri olarak adlandırılır ve bu hücreler pluripotent hücrelerdir.
Multipotent kök hücreler: Multipotens, yalnızca izole edildikleri dokunun hücrelerine dönüşebilen hücreler anlamına gelir. Mezenkimal gibi pek çok farklı hücreye dönüşme kapasitesi olan kök hücreler multipotent sınıfındadır.
Unipotent kök hücre: Erişkin kök hücreler, sınırlı sayıda hücre tipi ürettikleri erişkinlerin dokularında bulunur ve özelleşmiş hücrelerin yerini alarak hasarlı dokuyu onarabilirler. Sınırlı soyları nedeniyle, sınırlı bir hücre oluşturma yelpazesine sahiptir. Sperm oluşturan ya da cildi oluşturan kök hücreler bu gruptadır.
Oligopotent kök hücreler: Oligopotent, sadece birkaç hücre tipine farklılaşabilen hücreler anlamına gelir. Bu hücrelere örnek olarak kandaki tüm hücrelere değil ancak eritrosit ve monosit gibi bazı kan hücrelerine dönüşebilen myeloid kök hücreler verilebilir.
Yağ dokularımız içerisinde farklı kök hücre ve hücre gruplarını barındıran zengin bir kaynaktır.
Vücuttan genellikle aspirasyon ya da liposuction ile alınan yağ dokusundan ;yağ hücreleri kök hücre laboratuvarlarında enzimler yardımıyla ayrıştırılır. Kalan kısım pek çok hücreyi içeren heterojen bir hücre kombinasyonudur.
Bu hücreler arasında aşağıdaki hücreler bulunmaktadır;
• Multipotent progenitörleri (adipoz doku kökenli kök hücreler) (Progenitör hücreler yeni hücre oluşumunu sağlayan hücrelerdir.)
• Kan hücrelerini oluşturan hematopoetik kök hücreler
• Damarları oluşturan ve tedavi eden endotelyal kök hücreler
• Bağ dokularını ve kolajen üreten dokuları oluşturan fibroblast hücreleri
• Vasküler düz kas hücreleri
• Mezenkimal adı verilen pek çok farklı doku hücresine dönüşme kapasitesi olan rejeneratif (yeniden yapılanmayı sağlayan) kök hücre grubu bulunur
Dönüşme özelliği yukarıda bahsedildiği gibi çok fazla sayıda hücreyi içermesi sebebiyle pek çok farklı tedavi için SVF kullanılabilir.
Alınan yağ miktarı ne kadar fazla ise o miktarda fazla hücre elde edilir. Bu hücreler tekrar ayrıştırılarak istenilen hücre kök hücre laboratuvarlarında çoğaltılabilir. İsteğe bağlı olarak ayrıştırma işlemi yapılmadan toplu olarak da kullanılabilir.
Ülkemizde yağ dokusundan elde edilen kök hücre grubu (SVF) eklem bölgelerine, saç derisi ve ya cilde, yani dışarıdan enjeksiyon ile kullanılabilir. Ancak sistematik yani damar yolu ile hastalık tedavisi uygulamaları için Sağlık Bakanlığı Etik Kurul izni ile uygulanabilmektedir.
Bireyin kendisinden elde edildiği ve sadece o bireye uyum sağlayabileceği için Otolog hücre sınıfına girer. Bu sebeple bazen Otolog SVF adı ile anılır.
Travma kaynaklı doku kayıpları
Ülser kaynaklı kronik yaralar
Akne, skar, suçiçeği sonrasında hücre kaybı nedeniyle kalmış olan izlerin tedavisi sırasında yardımcı ürün olarak.
Göğüs büyütme,penis ve vajen estetiğinde
El estetiğinde kaybolan yağ dokusu ikamesinde
Kellik tedavisi ve kalıcı saç ekimi tedavisinde
Hareket sisteminin dejeneratif hastalıkları; eklem,kıkırdak yıpranması, menisküs, tendon ve bağ doku yaralanmaları (osteoartritte,kronikleşmiş bilek burkulmalarında, kaynamayan kırık tedavilerinde
Nörodejeneratif hastalıklarda(multiple skleroz,ALS,CNS
Kronik ve tedavisi zor yaralarda (epidermal blousa)
Nefrolojide; yetersiz böbrek fonksiyonların giderilmesinde (sistemik),
Aşağıdaki listede bir kısmı yer alan, aslında daha fazla sayıda farklı hücrelere dönüşebilme kapasitesi olan kök hücrelerdir
• Osteoblast adı verilen ve kemik oluşumu ve devamında iyileşmesini sağlayan büyük boyutlu hücreler
• Kemik ve kıkırdak hücreleri
• İskelet kası iç liflerinin membranını kaplayan myoblast hücreler ve kas hücreleri
• Yağ, tendon, doku ve organları birbirine bağlayan stroma dokusu
• Preadiposit adı verilen hormon ve metabolik sinyalleri üreten hücrelerdir,
• Endotelyal hücreleri (Kan damarlarının içini döşeyen ve damarı oluşturan hücrelerdir)
• Endotelyal progenitör hücreleri ve lökositleri ( Progenitör hücreler yeni hücre oluşumunu sağlayan hücrelerdir.)
• Fibroblast hücreleri (Cilt dokusunda bağ ve kolojen üreten dokuların temel hücresi)
• Vasküler düz kas hücreleri (Düz kas hücrelerinden kendilerine ait sinir kaynağına sahip oldukları ve bilgilerin diğer bölgeye boşluklar sayesinde iletilen özel kas hücreleri)
• Pek çok farklı organda bulunan ve sadece o organa ait olan faklı hücre türleri
• Egzozom çok sayıda büyüme faktörü ve aminoasitler içeren, hücrelere çoğalma sinyalini veren protein kesecikleridir. Mezenkimal hücrelerin üremesi sırasında hücre etrafında oluşurlar. Mezenkimal kök hücre ile beraber kullanılması durumunda yeni hücre dönüşümünü mezenkimal kök hücre sağlarken, sayı artışının hızlı olmasını egzozom sağlar.
• Mezenkimal kök hücre çoğalması sırasında telomeraz enzimi ortaya çıkar. Telomeraz enzimi DNA da üretilen ve telomer boyutunu düzenleyen enzimdir. Telomer kısalması hücre ömrünü belirlediği için yaşlanmanın başlaması ve yaşlanma hızını belirler. Telomeraz enzimi sayesinde yaşlanma hızı yavaşlatılabilir ve yenileme hızı olması gerekenden daha hızlı olabilir.
Kemik iliğinde ve ya yağ dokusu içerisinden mezenkimal hücreler elde edilebilir.
En kolay elde edilebilir kaynak yağ dokusu olduğu için genellikle yağdan elde edilen kök hücre olan SVF içerisinden mezenkimal kök hücreler ayrıştırılarak üretilir.
Bireyin kendisinden elde edildiği ve sadece o bireye uyum sağlayabileceği için Otolog Mezenkimal kök hücre adını alır.
Bebek kordon bağında bulunan jelimsi bölge olan Wharton Jelly çok iyi bir mezenkimal kök hücre kaynağıdır. İçerisinde bulunan mezenkimal hücreler bir başkasına tam uyumlu olarak verilebilir. Bebek yeni doğduğunda hücrelerine henüz proteinler bağlanmadığı için başka bir bireye verildiğinde onun vücudu ve hücreleri ile tam uyum gösterir. Başka bir kaynaktan yani kordon bağından elde edilerek diğer bireye verildiği için Allojenik Mezenkimal Kök hücre adını alır.
Bebek kordan bağı yerine bebek kordon kanında da mezenkimal kök hücre bulunur ancak bir başkasına verildiğinde uyum oranı %5 civarındadır.
Otolog ya da Wharton jelly kaynaklı (Allojenik) mezenkimal kök hücre uygulama şekilleri;
Tedaviye ihtiyaç duyan hasarlı bir bölgeye dışarıdan enjeksiyon,
Sistematik olarak yani damar yolu ile tüm vücuda yayılacak şekilde
İntratekal yani doğrudan beyin omurilik sıvısının içerisine bel bölgesinden omurilik içerisine enjeksiyon
Girişimsel radyoloji yardımı ile anjiyo ile direk gereken organın üzerine damar yoluyla
Uygulanabilir.
Tedavi için kullanılacak yöntem uzman hekim tarafından, dünyada yapılmış çalışmalar ışığında uygulanır. Yine hücre sayısı ve tedavi tekrarı hastalığa göre değişkenlik gösterebilir.
Ülkemizde hastalık tedavisinde sistematik yani damardan kök hücre uygulamalarının tamamı Sağlık Bakanlığı etik kurul izni ile onaylandıktan sonra gerçekleştirilebilir.
Kalp yetmezliği
Miyokard enfarktüs (kalp krizi) kalbe giden damarların tıkanması sonucu oluşan klinik tablonun tedavisinde yaralı miyokarda ilerleyerek tedavisini hızlandırmada kullanılır
Kemik ve kıkırdak doku hasarları
Bağ dokusu, menisküs yırtılmaları, spor yaralanmaları sonucu deformasyonlar ve türevlerinin tedavilerinde
Nörolojik sistem rahatsızlıkları
Parkinson
Alzeihmer
Bozuk immüne sistem (bozulmuş savunma sistemi) tedavileri
MS (multiple Sclerosis)
Organ nakilleri sonrasında vücudun savunma sisteminin fazla aktif olmasını düzenlemek için
Kadınlarda yumurtalık rezervi tedavisi ve yumurta kalitesi artışını sağlamak için
Oligospermi ve erektil disfonksiyon
İnsan kök hücrelerinin ömrünün kısalmasını yavaşlatarak yaşlanmanın geciktirilmesi, gerilemesi ve gençliği korumada önemli bir rol oynar
Nefrolojide böbrek yetmezliği tedavisinde
Karaciğer siroz tedavisinin ilk evrelerinde tedavi amaçlı
Genetik olmayan otizm tedavisinde özellikle erken teşhis ve tedavi aşamasında başarı oranı artar
Lupus
Romatizmanın önlenmesi ve ya ağır etkilerinin azaltılmasında
Tip-2 diyabet tedavisinde
Muskular Distrofi
Kanser tedavisi sonrasında vücudun hızlı toparlanması ve savunma sisteminin hızlı düzelmesinde
Damar sertleşmesi ve ya fazla genişlemesi ve buna bağlı rahatsızlıklarda
Diş eti çekilmesi her yaşta gözlenebilen yaygın bir problemdir. Çoğu kişiler başlangıçta diş etlerinde çekilme olduğunu fark etmeyebilir, çünkü diş eti çekilmesi yavaş yavaş[...]
Devamını OkuHücrelerimiz belli bir yaşta ölmeye başladığı için yaşlanırız. Peki bu hücreleri cilde geri vererek cildi gençleştirmek mümkün mü?
Devamını OkuYağ enjeksiyonu uygulamalarının estetik açıdan güzel sonuçlar verdiği yıllardır deneyimlenmektedir. Ancak, bu sonuçların kalıcılığı konusundaki oran tatmin edici olmayabiliyordu.
Devamını Oku