Cilt & Yüz, Dekolte, Boyun Gençleşmesinde Farklı Kök Hücre Yöntemleri

OTOLOG FİBROBLAST

6-10 yıl önceki cildin geri kazanılması için %12-%20 oranında artış sağlar. Kendi cildimizden minimum 5mm biyopsi alınır. 20 milyon hücre her seansta, 4- 6 hafta aralıkla 3 seans uygulanır. Devamını Okumak için tıklayınız.

ALLOJENİK FİBROBLAST

Bebek doğduktan sonra en fazla 3 gün içerisinde alınan cilt dokusu (genellikle sünnet derisinden)  üretilir. 20 milyon hücre her seansta, 4- 6 hafta aralıkla 3 seans uygulanır. Devamını Okumak için tıklayınız.

YAĞDAN ELDE EDİLEN KÖK HÜCRE SVF

Kendi yağımızdan kök hücre laboratuvarında pek çok kök hücreyi içerisinde barındıran SVF elde edilir. Pek çok hücre içerdiği için cilde çok faydalıdır. Cilt gençleştirme için fibroblast ve.. Devamını Okumak için tıklayınız.

YAĞ ENJEKSİYONU (NANOFAT)

Kendi yağımız özel cihazlar ile inceltilerek cildimizde istenilen bölgelere dolgu amacı ile verilir. Verilen bölgeye göre değişmekle beraber enjekte edilen yağın %20’si kalıcı olur. Yağ enjeksiyonu.. Devamını Okumak için tıklayınız.

YAĞ VE SVF KOMBİNASYONU

Kendi yağımızdan, kök hücre laboratuvarında elde edilen kök hücre süspansiyonu SVF, dolgu amaçlı kullanılması planlanan yağ ile karıştırılırsa %20 yerine %40-50 civarında kalıcı yağ.. Devamını Okumak için tıklayınız.

EGZOZOM

Hücrelere çoğalma sinyali veren bir moleküldür. Hücre bölünmesini artırır. FDA tarafından ve ya dünya da herhangi bir kurum tarafından onaylanmamıştır. İnsanlarda kullanılması uygun değildir. Devamını Okumak için tıklayınız.

BEBEK KÖK HÜCRESİ DAHA GENÇ Mİ?

Bir hücrenin görevlerini tam olarak yerine getirmesi ile bir hücrenin yaşam süresi farklı konulardır. Genel kanıya göre, hücrelerimizin zamanla yapması gereken işleri yapmadığı.. Devamını Okumak için tıklayınız.

CİLT LEKELENMESİ KÖK HÜCRE İLE TEDAVİ EDİLİR Mİ?

Üst derimizin hemen altında cildimize rengini veren melanosit hücreleri bulunur. Bu hücreler genellikle hormonların değişmesi ile bozulduğunda ton farklılıkları görürüz. Lekelenmede kalıcı.. Devamını Okumak için tıklayınız.

PRP, HYORULONIC ACID, MEZOTERAPİ, SOMON DNA, GENÇLİK AŞISI, ALTIN İĞNE

Devamını Okumak için tıklayınız.

OTOLOG FİBROLAST

6-10 yıl önceki cildin geri kazanılması için %12-%20 oranında artış sağlar. Kendi cildimizden minimum 5mm biyopsi alınır.  20 milyon hücre her seansta, 4- 6 hafta aralıkla 3 seans uygulanır. 

OTOLOG 

Otolog, bir kişinin kendisinden alınan hücre ve ya dokular için kullanılan genel tanımlamadır

ALLOJENİK 

“Allo” başkası anlamına gelir. Bir başkasından alınan ve diğer kişiye verilmek üzere hazırlanan hücre ve ya dokuların ortak adıdır. 

KÖK HÜCRE NE DEMEKTİR?

Kendisi dışında başka hücrelere de dönüşebilme yeteneği olan hücrelere kök hücre adı verilir.

Kök hücrelerin diğer özelliği de sürekli bölünebilme yetenekleridir. 

Düşünüldüğünün aksine tek bir kök hücre yoktur. 

Bir hücrenin “Kök hücre” ismini alabilmesi için her hücreye dönüşebilen bir hücre olması gerekli değildir. 

Örnek olarak hematopoetik kök hücre, kan hücrelerine dönüşür ve lösemi tedavisinde kullanılır. Ancak her hücreye dönüşemez yine de kök hücredir. 

HÜCRELERİMİZ NASIL ÇOĞALTILIR?

Hücre çalışmaları başladığında bilim insanları hücreleri hangi yöntemle çoğaltabileceklerini düşünüyorlardı. Ancak düşündükleri pek çok yoldan farklı bir yol olduğu ortaya çıktı. 

Vücut için basit bir kesi yarası aslında; vücuttaki hücrelerin haberleşmesinin kesilmesidir. Hücrelerimiz yarayı kapatmak için kesi olan bölgede hızla çoğalmaya programlıdır. Birbirine tekrar dokunduğunda haberleşme gerçekleşir ve yara iyileşmiş olur.

Hücre çalışmaları bu temel üzerine kurulmuştur. Vücuttan üretmek istediğiniz hücreyi aldığınızda; vücut ve diğer hücreler ile bağlantısı kesildiği için yaralandığında programlandığı gibi kendi kendisine çoğalmaya başlar.  

Tabi ki çoğalabilmesi için uygun şartlar gerekir ve bu şartlar kök hücre laboratuvarlarında sağlanabilir. 

Hücreler kendi kendisine çoğaldıktan sonra vücuda verildiğinde çoğalmaya devam eder. Eğer verildiği bölgede hücre sayısında eksiklik varsa oradaki boşluk içerisinde çoğalmaya devam eder. Vücut ile haberleşen diğer hücrelere dokunduğunda, haberleşme tekrar gerçekleştiği için, yarayı tedavi ettiğini düşünerek bölünmesini durdurur. 

Vücudumuzdaki genetik şifreyi saklayan DNA mız, bu ve bunun gibi pek çok bilgiyi saklar. Bu sebeple hücrelerimiz dış ortamda üretilerek vücudumuza tekrar verildiğinde; eğer o bölgeye ait değilse ya da o bölgede doldurulması gereken bir boşluk yoksa çoğalmaz. Bunun için akıllı hücre olarak da adlandırılır. 

NEDEN HÜCRE ÇALIŞMALARI BAŞLADI?

Hücre ve ya kök hücre çalışmaları; hastalıklar ve ya travmalar sonucunda vücutta zarar gören ve eksilen hücreleri yerine koymayı hedefler. Bu sayede vücudu hızla eski haline getirebilmek için 1900 lü yılların başlarından günümüze devam etmektedir.

Her bilimsel çalışmanın temelinde olduğu gibi insan ömrünü uzatmak ve tedavi etmek amaçlı bu çalışmalar günümüzde artarak devam ediyor. 

KENDİ DOKUMUZDAN ELDE EDİLEN OTOLOG HÜCRE NERELERDE KULLANILIR?

Hangi sebeple olursa olsun bir organımızdaki hücre sayısının eksilmesi durumunda, organı eski sağlıklı haline getirebilmek için hücre üretimi amaçlanır. 

EN ÇOK ÜRETİLEN OTOLOG HÜCRE TÜRLERİ NELERDİR?

OTOLOG FİBROBLAST – DERİ KÖK HÜCRESİ

Derimiz vücudumuzun dışını kapladığı için yara, kesik, travma gibi tüm dış etmenlere açık olması nedeniyle en çok kullanılan derimize ait hücreler ve kök hücre üretimi, ilk sırada yer almaktadır. Aynı zamanda daha genç ve iyi bir görüntü için yaşlanma ile azalan cilt hücrelerinin cilde yeniden kazandırılması için en çok kullanılan kök hücre yöntemidir. 

CİLT GENÇLEŞMESİ İÇİN KULLANILAN OTOLOG FİBROBLAST HÜCRE UYGULAMASI

YAŞLANMA NEDİR?

Genetik kodumuzu taşıyan DNA’mızın uç bölgesinde bulunan ve hücrelerimizin her bölünmesinde DNA zincirimizi koruyan bölgeye telomer adı verilir. Hücrenin her bölünmesinde DNA zincirimizin zarar görmesini engeller ancak her hücre bölünmesinde kısalır. Belli bir kısalığa ulaştığında hücrelerimizin ömrü kısalır. Hücrelerimiz genel kanının aksine görevlerini yapmayı bırakmaz sadece ömürleri kısalır. 

Hücrelerimiz bir yıl içerisinde aynı sayıda bölünür. Örnek olarak ömrü 60 gün olan bir hücre yılda 6 kez bölünür. Ancak telomerlerimiz kısaldığında hücre ömrü 59 güne düşse dahi, yine de bir yılda 6 kez bölünecektir ve sonuç olarak hücrenin toplam sayısı 1 yıl sonunda azalmış olur.  

Yaşlanma hücrelerimizin yaşlanması değil hücre sayısının azalmasıdır. Ancak hücre sayısı azaldıkça organlarımız görevlerini yapamaz hale gelir. Hücre sayımızın azalma hızı da ömrümüzün uzunluğunu belirler. 

CİLT YAŞLANMASINDA NEDEN KÖK HÜCRE KULLANILIR?

Yaşlanma sürecimiz 28 – 30 yaşında ortalama olarak başlar. Her organımız farklı zamanlarda ve farklı oranda hücre azalması yaşar. Cildimiz bu yaşlarda ortalama olarak %2 oranında hücre kaybetmeye başlar. 

CİLT YAŞLANMASI VE TRAVMALARDA KÖK HÜCRE NE ZAMAN KULLANILMAYA BAŞLADI?

Yaşlanma hücre sayısının azalması olduğu için bu durumu tersine çevirmek için eksilen hücreleri yerine koymak hedeflenmiştir. Eksilen hücreleri tekrar yerine koyabilmek için, hücre ve kök hücrelerin kullanılması fikri ve çalışmaları aslında 1900’lü yılların başlarında başladı. 1938 yılında ilk olarak telomer ve telomer kısalması çalışmaları açıklandı. 

1978’de cilt travmalarında eksilen hücreleri yerine koymak için cildin dermis tabakasına fibroblast kök hücreler kullanılmaya başlandı. 1997 yılında ise Isologen firması Amerika İlaç Dairesi başkanlığı FDA’dan onayını alarak bu işlem rutin olarak uygulanmaya başlandı. 

CİLT YAŞLANMASINDA OTOLOG FİBROBLAST CİLT KÖK HÜCRESİ SONUÇLARI NELERDİR?

Cildimizi dik tutan bağ dokuları ile cildimizi pürüzsüz gösteren kolojen üretilen dokuların temel hücresi olan fibroblast hücreleri ilk olarak travma sonrası hücre kayıpları için kullanılırken daha sonra yaş alma sebebi ile sayısı azalan hücrelerin ikamesi için de kullanılmaya başladı. 

Çalışma sonucu son seans uygulamadan 9-12 ay sonrasında %12 ile %20 hücre artış oranını desteklemektedir. 

Cilt altında hücre çoğalma hızını gösterir çalışma

FDA TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OTOLOG FİBROBLAST PROTOKOLÜ

6.5 MİLYON HÜCRE %80 ÜZERİ CANLILIK 4-6 HAFTA ARALIKLA TOPLAM 3 SEANS

GENEL UYGULAMA PROTOKOLÜ

Yapılan bir çalışmada uygulama yapılan bireylerde ilk seans sonrasında kendilerini daha iyi hissettiklerini söyledikleri için sonuç aynı olmakla beraber aşağıdaki protokol uygulanmaktadır. 

20 MİLYON HÜCRE %80 ÜZERİ CANLILIK 4-6 HAFTA ARALIKLA TOPLAM 3 SEANS

YÜKSEK SAYIDA VE ÇOK TEKRARLI HÜCRE PROTOKOLÜ

Yapılan tekrar çalışmasında 9 seans ve her seansta 93 milyon hücre 2 - 3 hafta aralıkla verilmesine rağmen bir yıl süre sonunda sonuç değişmemiştir. 

Bilimsel çalışma sonuçları ve makaleleri aşağıda yer almaktadır. Aynı zamanda FDA onay ve protokolleri de aşağıda yer almaktadır. 

ALLOJENİK FİBROBLAST 

Bebek doğduktan sonra en fazla 3 gün içerisinde alınan cilt dokusu (genellikle sünnet derisinden)  üretilir. 20 milyon hücre her seansta, 4- 6 hafta aralıkla 3 seans uygulanır. 

Yeni doğan bebek deri hücresi en geç ilk üç gün içerisinde alındığında henüz proteinleri bağlanmamış olduğu için yetişkin ve farklı bir bireye verildiğinde ona uyum sağlama yeteneğine sahiptir. Başka bir hücre yapısına dönüşemez ancak uyum sağlama yeteneği sebebiyle kendimize ait deri kök hücresi fibroblastların yerine kullanılabilir. Gençleşme için belirlenmiş protokol kişinin kendisinden alınan otolog fibroblast enjeksiyonu gibi 4-6 hafta aralıklı üç seans şeklindedir. Sonuçları da yine aynıdır.

Daha çok Hepatit B ve ya Hepatit C , HIV gibi bulaşıcı hastalığı olan bireylerde kök hücre laboratuvarlarının, o kişilerin kendilerinden elde edilen hücreleri çoğaltması yasak olduğu durumlarda tercih edilir. Allojenik fibroblast yani başka bir bireyden (yeni doğan bebek deri hücresi) hücre kullanımına uygulama ya da sonuç bakımından fark taşımadığı için kişinin sağlıkk durumu ya da tercihine bağlı olarak uygulanabilir. 

Ancak lanse edildiği gibi tek seansta ya da genç hücre olduğu için mucizevi sonuçlar elde edilebilir gibi bir durum tabi ki söz konusu değildir. 

Yeni doğandan elde edilen fibroblast hücreleri ilk olarak acil ve gerekli durumlarda hızlı yara tedavilerinde,  acil gereken kaybolmuş deri hücrelerini yerine hızla koymak amacı ile kullanılmaya başlandı. 

Sünnet derisi sahibi olsun ya da olmasın, çoğu insan hücrelerin 1970'lerden beri inatçı yaraları iyileştirmek için kullanıldığını bilmiyor olabilir. 

Hücrelerin bir sonraki macerası: 2000'li yılların başından bu yana, bilim adamları, hasarlı doku ve organları onarmak için sünnet derisi hücrelerini (diğer umut verici adaylarla birlikte) kullanmanın temelini attılar.

Sadece bir yenidoğan örneği yaklaşık 100.000 fibroblast içeriyor ayrıca bir örnek ortalama 50 hasta tedavisine yetecek kadar hücre üretimine uygundur. 

ÖZELLİKLE FDA TARAFINDAN EN ÇOK BİLİNEN VE ALLOJENİK CİLT HÜCRESİNİ YARALANMALARDA KULLANILAN 3 FİRMA AŞAĞIDAKİ GİBİDİR

1. TRANCYTE

TransCyte, FDA tarafından onaylanan yanıkların tedavisi için ilk insan bazlı, biyomühendislikli, geçici cilt örtüsüdür. Küresel ileri tıbbi cihazlar grubu olan Smith & Nephew ile ortak girişim yoluyla satılmaktadır. TransCyte, sentetik bir epidermal katmanla (cildin üst tabakası) birleştirilmiş insan dermal dokusundan (cildin alt tabakası) oluşur.

transcyte

Yenidoğan sünnet derisinden alınan allojenik fibroblastlar ağa gömülür ve yara iyileşmesini artırabilecek hücresel bir kollajen ve büyüme faktörleri matrisi üretmek için 3-6 hafta boyunca büyümesine izin verilir.

Transcyte Doppler

2. DERMAGRAFT (FDA ONAYLI)

Transcyte®'a benzer, ancak silikon tabakasından yoksundur ve ayrıca canlı fibroblastlar içerir. 

Dermagraft,  yeni doğandan alınan dermal fibroblastların biyolojik olarak emilebilir bir poliglaktin ağ iskelesi üzerine kültürlenerek üretilen steril bir dermal ikamedir. Ürün üretim süreci sırasında, insan fibroblastları bu iskelenin aralıklarını doldurmak , gerekli proteinleri, büyüme faktörleri ve sitokinler salgılamak için çoğalır ve metabolik olarak aktif canlı hücreler içeren üç boyutlu bir insan dokusu oluşturur.

Genellikle diyabetik ayak ve ayak ülserlerinde kullanılmıştır ancak kullanıldığı bölgeye kan akışının devam ediyor olması büyük önem taşır.

dermegraft

3. APLİGRAF

Apligraf , iki katmanlı bir deri ikamesidir ve standart yara bakımı başarısız olan ülserlerin iyileşmesini desteklemek için ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan ilk deri mühendisliği örneğidir. Yenidoğan sünnet derisinden üretilen  fibroblastların, yine yenidoğan  sünnet derisinden türetilen üst deri hücreleri olan keratinosit hücreler, sığır Tip 1 kolajen matriksi üzerinde  kültürlenerek elde edilir. İyileşmeyen yaralar için hem hücreleri hem de matriksi sağlar. Sağlıklı insan derisine benzer sitokinler ve büyüme faktörleri ürettiği bilinmektedir.

Başlangıçta 1998'de FDA tarafından geleneksel tedaviye yeterli yanıt vermeyen bir aydan uzun süreli venöz ülserlerin tedavisi için onaylanan Apligraf, daha sonra 2000 yılında üç haftadan uzun süreli diyabetik ayak ülserlerinin tedavisi için onay aldı.

Apligraf

Apligraf

YAĞDAN ELDE EDİLEN KÖK HÜCRE SVF

Kendi yağımızdan kök hücre laboratuvarında pek çok kök hücreyi içerisinde barındıran SVF elde edilir. Pek çok hücre içerdiği için cilde çok faydalıdır. Cilt gençleştirme için fibroblast ve mezenkimal kök hücreler kullanılabilir ve yağdan elde edilen kök hücre içerisinde bu hücreleri barındırır. Ancak bir bardak kadar yağdan elde edilen kök hücre grubunun içerisinde bu hücrelerden en fazla bir milyon kadar bulunur. Oysa cilt gençleşme için her seansta en az 6,5 milyon hücre 4-6 hafta aralıkla üç kez enjekte edilir.

Yağdan elde edilen kök hücre pek çok kök hücreyi barındırması sebebi ile cilde çok faydalı olmakla beraber, yeterli sayıya ulaşmak için çok fazla yağ alınması gerektiği için cildi gençleştirme amaçlı değil, daha çok yağ ile karıştırılarak kalıcı yağ enjeksiyonu amacı ile kullanılır. Aynı zamanda eklem bölgesi rahatsızlıklarında yoğunlukla tedavi edici özellikte hücreler barındırması nedeniyle tercih edilir.  

YAĞ ENJEKSİYONU

Kendi yağımız özel cihazlar ile inceltilerek cildimizde istenilen bölgelere dolgu amacı ile verilir. Verilen bölgeye göre değişmekle beraber enjekte edilen yağın %20’si kalıcı olur. Yağ enjeksiyonu sonrasında bir ile üç hafta arasında şişlik oluşabilir. Bu şişlik indikten sonra bölgeye enjekte edilen yağ kemiğe yakın ise %30 kadar diğer bölgelerde ise %20 civarında kalır. Pek çok kişi neden daha fazla yağ enjeksiyonun tek seferde yapılmadığını merak eder. Bir bölgeye verilebileceğinden fazla yağ, gerekli cihazlar ile iyice inceltilmeden verilirse yağlar birleşerek beze oluşturabilir. 

YAĞ ENJEKSİYONU VE SVF KOMBİNASYONU

Kendi yağımızdan, kök hücre laboratuvarında elde edilen kök hücre süspansiyonu SVF, dolgu amaçlı kullanılması planlanan yağ ile karıştırılırsa %20 yerine %40-50 civarında kalıcı yağ dolgusu elde edilmiş olur. Kalıcılık oranının yüksek olması sebebiyle yağ ile SVF’ nin birleştirilmesi, enjekte edilen yağın kalıcılık oranını artırdığı için derin çizgiler, göğüs büyütme, derin göz altı çukurlarının doldurulması amacı ile tercih edilir. 

EGZOZOM

Hücrelere çoğalma sinyali veren bir moleküldür. Hücre bölünmesini artırır. FDA tarafından ve ya dünya da herhangi bir kurum tarafından onaylanmamıştır. İnsanlarda kullanılması uygun değildir. Otolog ya da allojenik mezenkimal kök hücrelerin çoğalması sırasında, bulundukları besin kabının içerisinde egzozom ve telomeraz enzimi oluşur. Egzozom hücreleri ayrıştırılarak pek çok çalışmada hücre çoğalması için tetikleyici olarak denenmiştir. Örneğin yeni kemik dokusu oluşturmak için yapılan laboratuvar deneylerinde egzozom kullanıldığında oluşma süreci hızlanmıştır. Ancak bu çalışmalar henüz tamamlanmamış ve insan üzerinde hangi hücreler için uyarıcı olduğu henüz netleşmemiştir. 2019 yılında Amerika Gıda ve İlaç Dairesi başkanlığı FDA halk sağlığı bildirgesi yayınlayarak egzozom ürünlerinin kullanılamayacağının açıklamıştır. Aşağıda bu bildirgenin orijinal metnine ve linkine ulaşabilirsiniz. 

BEBEK HÜCRESİ DAHA GENÇ Mİ?

Bir hücrenin görevlerini tam olarak yerine getirmesi ile bir hücrenin yaşam süresi farklı konulardır. Genel kanıya göre, hücrelerimizin zamanla yapması gereken işleri yapmadığı yönünde bir fikir vardır. Hücrelerimiz eğer düşündüğümüz şekilde çok yaşlı bir birey işlerini yapamaz halde olursa cildimizde yaralar açılır ya da ilgili organda organ ölümü gerçekleşir.

Hücrelerimiz her zaman yapması gereken işleri olması gerektiği şekilde gerçekleştirir. 

Ancak her hücremizin bir ömrü vardır ve bu ömür bittiğinde yerine yenisi gelir. Örnek olarak cilt fibroblast hücrelerimiz ortalama olarak 60 gün yaşar. Ancak hücrelerimiz içerisinde bulunan DNA zincirlerinin uç kısmında telomer dediğimiz ve hücremizin ömrünün uzunluğunu belirlediği düşünülen zincirler vardır. Hücremizin ömrü biterek her yeni hücre yerine geldiğinde telomerlerimiz biraz daha kısalır. Belli bir noktaya geldiğinde 60 gün yaşayan fibroblast hücremiz artık 59 gün ilerleyen tarihlerde 58 gün gibi ömrü kısalarak yaşamaya devam eder. Bu nedenle hücre sayısı azalmaya başlar. Hücre sayımız azaldığında organlarımızı oluşturan dokular artık temel görevlerini yapmakta zorlanmaya başlar ve yavaş yavaş yaşlanma gerçekleşir. 

Yirmi yaşında ya da kırk yaşında bir kişinin hücreleri işlevlerini aynı şekilde gerçekleştirir ama ömürleri daha farklıdır.

Bebek hücreleri bu nedenle ömrü yaşlı bir bireye göre daha uzun ve daha hızlı bölünebilen hücrelerdir. 

Cilt gençleşmesi için kök hücre yöntemi yaşlanma yani hücre sayısında azalma başladıktan sonra uygulanabilir. Dışarıdan verilen hücreler boşluklara yerleşir. Ama henüz on yaşında bir çocuğa gençleşme için kök hücre yapmazsınız çünkü cilt altı tamamen doludur yani boşluk olmadığı için yeni verilen hücre de yerleşecek bir yer bulamaz ve hücreler bir işe yaramadığı için ölür. 

Yaş alma ile hücre sayısı azalmış bir bireye, bebek derisinden elde edilen cilt fibroblast kök hücresi verildiğinde, bu hücreler boşlukları doldurmaya çalışır ve diğer hücrelere dokunduğunda durur. Yani boşluğu doldurmuş olur. Ancak kendi hücrelerime göre daha fazla boşluğu dolduramaz ya da daha çok bölünerek istediği gibi ilerleyemez. Kendi istediği şekilde bölünen ve vücudumla haberleşmeden kendi istediği gibi çoğalan hücreler kanser hücreleridir. 

Bu nedenle yeni doğan sünnet derisinden elde edilen cilt kök hücresi daha hızlı bölünmesine rağmen aynı miktarda gençlik sağlar. Çünkü bu hücrelerde vücuda girdikten sonra vücuttaki diğer hücrelere tabidir. Sadece ilk seanstan sonra; cildine bebek kök hücresi ile kendi kök hücresini yaptıran iki kişiden, bebek kök hücresi yaptırmış olan kişi daha iyi hissettiğini söyleyebilir ancak ikinci ve üçüncü seanslar ile bir yıl sonunda oluşan sonuç arasında bu güne kadar bir fark bulunamamıştır. 

CİLT LEKELENMESİ

Üst derimizin hemen altında cildimize rengini veren melanosit hücreleri bulunur. Bu hücreler genellikle hormonların değişmesi ile bozulduğunda ton farklılıkları görürüz. Lekelenmede kalıcı bir tedavinin gerçekleşebilmesi için hücrelerin neden bozulduğunu bulmak önemlidir. Örneğin genellikle açlık hormonu olarak bilinen Ghreline hormonu yükseldiğinde melanosit hücrelerinde bozulma gözlemlenmiştir. Tiroid problemleri, iyot eksikliği, bağırsak florası bozuklukları, demir eksikliği ve emilim bozukluğu gibi birbirinden farklı pek çok endokrinolojik sorun tespit edilebilir. Bu sorunlar tespit edildikten sonra tedavi edilirse tekrar lekelenme olmayacağı gibi var olanlar kendi kendisine kaybolabilir. 

Melanosit hücrelerinin laboratuvarda üretilerek cilde verilerek tedavi edilmesi fikrinden yıllar önce vazgeçildi. Çünkü bu hücreler agresif ve kendi kendine çoğalabilen hücrelerdir. Ancak cilde fibroblast kök hücre gibi uygulamalar sonrasında, melanosit hücreleri beslenerek genellikle düzelir. Aynı şekilde bu hücreler üzerinde etkili olan vitamin ve aminoasitlerin cilt altına enjeksiyonu da bu hücreler üzerinde tedavi edici etki gösterebilir. 

PRP 

Damardan tüplere kan alınarak santrifüj makinesine koyulur. Kanın içerisinden trombositten zengin plazma ayrıştırılır. Bu plazmanın görevi herhangi bir yaranın hızlı iyileşmesini sağlamaktır. Cilt bölgesinde kullanıldığında mümkün olduğunca cilde daha çok iğne batırılarak enjekte edilir. Yüz bölgesi için minimum 1500 iğne girişi uygun bulunmuştur. Bu işlem sonucunda kontrollü hasar verilen cilt bölgesindeki hücreler iyileşmek için bölünerek çoğalmaya ve yarayı kapatmaya çalışır. Trombositten zengin plazma bu hücrelere yardımcı olur. Geçici olarak hücre sayısında artış olur. Ama iyileştiğimizde vücudumuzun hafızası olduğu için hücre sayısı tekrar olması gerektiği sayıya gelir. Örnek olarak 40 yaşında bir kişinin eli kesildikten ve iyileştikten sonra yine 40 yaşında görünecektir. Daha genç ya da yaşlı olmaz. 

Ancak cilt PRP sonrasında hızlı bir hücre artışı yaşadığı için 30 ila 40 gün boyunca ciltte gençleşme görüntüsü yaratabilir.  Tedavisi gerçekleşmiş akne izleri sonrasında hızlı iyileşme için kullanılabilir. Saç diplerinde ise damarlar yaraya doğru hareket ettiği için, saçlı bölgede damarlaşmayı artırmak için kullanılabilir. 

HYARULONIK ASİT

İçerisinde su tutabilen ve vücudumuzun normalde sürekli ürettiği, kaygan ve yapışkan bir maddedir. Aslında bir tür şekerdir. Vücudumuzun nemli ve ya kaygan olması gereken eklem gibi bölgelerinde bolca bulunur. Laboratuvar ortamında çapraz bağlama yöntemi ile özel bir jele bağlanırsa vücutta hemen çözünemeyen jel dolgu maddesi elde edilmiş olur. Jelin yoğun bir şekilde üretilmesi haline dudak ya da nazolobial bölge için dolgu malzemesi olarak kullanılır. Daha az çapraz bağlı yani daha çok esneyebilen yapıda olursa göz altı ışık dolgusu olarak kullanılır. Genellikle dış ortamda laktik asit ve bakteriler yardımıyla üretilir ve laboratuvarda saf hale getirilerek sonrasında kullanılmak üzere saklanır. 

İsteğe bağlı bir bölgenin 6 ay ile 1 yıl içerisinde eriyecek bir jel ile doldurularak dudak, gözaltı, yanak ve ya diğer bölgelerde görüntüyü değiştirmek amaçlı kullanılır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda; bazı vücutlarda hyaluronik asit jelinin 10 yıl ve üzerinde hala erimediği bulunmuştur. 

MEZOTERAPİ, GENÇLİK AŞISI, SOMON DNA VE BENZER UYGULAMALAR

Mezoterapi genellikle cilt altına iğne ile enjeksiyon yöntemi ile verilen vitamin ve aminoasit kombinasyonu olarak adlandırılır. Tüm vücudumuz proteinlerin yapıtaşı aminoasitlerden oluşur. Vücudumuzda yağ ve su hariç her şey aminoasit zincirlerinin birbirine bağlanmasının sonucudur. Tüm vücudumuzun yaşaması için bu nedenle aminoasitler ve aminoasit sentezinde kullanılan vitamin ve mineraller ve besin gerekir. Bazı durumlarda aminoasit ve vitaminler; cilt ya da eklem gibi herhangi bir dokumuza yeterli miktarda ulaşmayabilir. Böyle durumlarda gereken aminoasit ve vitaminlerin ilgili bölgeye verilmesi ile hücre sağlığı ve canlılığı temin edilir. 

Ancak verildiği bölgedeki hücreler enjekte edilen aminoasit ve vitaminleri kullanır ve yeni gelen hücrelere bunları devretmez. Örnek olarak cilt hücrelerimi ortalama 60 gün yaşar ancak aynı anda var olup yok olmazlar. İçlerinde 5 saat sonra, 10 gün sonra ya da 50 gün sonra ölecek ve yerine yenisi gelecek hücreler bulunur. Mezoterapi yapıldığında 10 gün sonra ölecek olan hücre bunu yeni gelen diğer hücreye devretmeyeceği için genellikle 30 gün ara ile toplam 3 seans mezoterapi yapıldığında cilt altındaki hücrelerin tamamı en azından bir kez beslenmiş olur bu nedenle etkisi de yavaş yavaş azalarak 3 ay sürer.

Somon DNA da hyarulonic asit konsantrasyonu olduköa yüksektir, içeriğinde ayrıca vitamin, mineral ve aminoasitler bulunur. İçerdiği hyorulonic eşite nedeniyle cilti herhangi bir mezoterapiye göre daha iyi nemlendirir. 

Gençlik aşısında saf hyarulonic asit ile mezoterpide kullanılan aminoasit, vitamin ve mineraller kullanılır. Çok az çapraz bağlı ya da tamamen bağımsız hyarulonic asitin yüksek oranda verilmesi ile cilde bir parça hacim kazandırılır. Etkisi 6 ay kadar azalarak sürer. Hacim kazandırması nedeniyle gençlik aşısı olarak adlandırılır. 

Altın iğne cilde kontrollü şekilde zarar vererek cildin harekete geçmesini sağlar. PRP işleminde de cilde zarar verilir ancak el yordamıyla yapıldığı için cilt bir yüz için uygun görülen 1500 ya da 2000 delik açılmış olur. Altın iğne de ise 2,5 ile 3 cm civarında bir kare başlık tek başına 60 ila 120 arasında cilde delik açmış olur. Aynı zamanda gücü ayarlanabildiği için tahribat oranı da ayarlanır. Kontrollü hasar verilen cilt bölgesindeki hücreler iyileşmek için bölünerek çoğalmaya ve yarayı kapatmaya çalışır bu sayede cilt iyileşene kadar geçen sürede hücre sayısında artış görülür. Cilt iyileştikten sonra 6 ay içerisinde hücreler tekrar eski sayısına geri döner. Dikkatli ve uzman ellerde yapılmazsa özellikle melanosit hücrelerine zarar vererek lekelenme ya da ciltte yanık oluşturma riski vardır.